ÇİÇEK TERAPİSİ

Çiçeklerle Meditasyon

YOLCULUK… Önce Meditasyonla öze dönüş, Sonra bir tutam Lavanta Çiçeği ile Pranayama. Kırmızı Renk ile ilk buluşma, ayak tabanlarına Pathçuli özünü sürdüğümüz ilk an, keskin ve yüksek titreşimli bu uyarılma ile ilk farkındalık hamlesi. Derin bir nefesle zihnime doldurduğum kutsal KUTHUMİ çiçekleri. Bir avuç Yasemin özü esansı olmalı ki sol yanımda, üçüncü gözüm görmeye başlasın, açılsın yüksek frekansların tiz notalarına. Zihnim aldığım her nefesi çiçeklerin kokusu ile buluşturunca, renkler bir biri ardına gelmeye başlıyor yamacıma. Bir damla Neroli çiçeği bana ikinci çakramın yüksek titreşimli enerjisini gönderiyor. Turuncu rengin canlılığı, bir portakal meyvesinin çiçeğinde buluyor kendini. Derin derin solurken Nerolinin çiçeklerini, Turuncu bir bulut gelip oturuyor karnımın tam üzerine. Tatlı tatlı kımıltılar yayarken göbek deliğimde, yaradanın, evrenin bir parçası olduğumu yeniden hissediyorum. Gözlerimi açıp olduğum yerde, bir tutam Çöl Gül’ünün sevgisini avuçlarıma akıtıp, ortalığa yayması için çiçeğin titreşimlerini, bir damla Çöl Gül’ü eşliğinde, akıtıyorum tam göğsümün üzerine. Sağ elimin avuç içi şimdi kalbimin tam üzerinde. Güneşin doğduğu yerden ilerlemeye başlayan avuç içim, güneşi nihayetinde batırarak bitiriyor tam bir daireyi. Sağdan sola daireler çizerek kalp üzerime yedirdiğim Çöl Gülü titreşimlerini, derin derin avuçlarımda koklayarak, sevginin koşulsuz kapılarından içeri girmek için izin istiyorum. Yaşama beni bağlayan Toprağın enerjisinde Kırmızı ile yıkadığım ayaklarım, şimdi TURUNCU renkten sekerek, beni Güneşin parlak SARI rengi ile buluşuyor. Hemen önümde yerini ve sırasını bekleyen İĞDE çiçeğimin kokusunu alıyorum, sol burnum baş parmağım ile tıkalı,sağ burun deliğimle çekiyorum içime,derinlere özüme,tek bir derin nefesle şimdi sağ burun deliğimi kapatıp sağ elimin baş parmağı ile,bir nefeste daha buluşturuyorum hormonlarımı.İğde çiçeğinin yumuşacık titreşimleri ile,keskin,sert bir geçişten eser yok,içimi ısıtıyor İğde çiçeğinin özleri. Parlak bir güneşin önünde göğsümü gererek dururken, nefes almayı ihmal etmiyorum. Sıcaklığını hissettiğim güneşin önünde saygı ile eğilip,sağ ve sol elimi nazikçe midemin tam üzerinde birleştiriyorum. Avuçlarımda ki İğde Çiçeklerinin titreşimleri yayılıyor içime. Nazikçe Okaliptüs özüne niyetleniyorum, biliyorum ki onun kapısını açar açmaz, keskin bir titreşimin kokusu yayılacak, nefesime verdiği serinlik, beni çok uzak olan yakınlara getirecek. Tüm çiçeklerin kokusunu bastırıp yok edecek bir titreşimle buluşmaya hazırım. Açtığım kapağa sadece on adım uzaklıkta yaklaşırken, onu kendime yakınlaştırmadan kokluyorum. Nefesimden geçip içerilere dolan bu çiçeğin özü, beni özgürleştirerek bir gökyüzü mavisinde MAVİ renkle buluşturuyor. Gözlerim bulut kümelerinin ışık dolu, parlak mavisinde şimdi. Şimdi her şey anlatabildiklerim kadar buluşuyor boğaz çakramın üzerinde. Anlatamadıklarımın düğümlerini çözüyor birer birer. Birer birer anlatıyor farkındalıklarım sin silesi her bir şeyleri. Özgürlüğümün MAVİ renkte ki koltuğuna yaslanırken, rüzgârın serinliğini, okaliptüs yapraklarının özünde yakalıyorum. Üşümek iyi geliyor, nefesim bir kat daha sağlamlaşıyor güneşin karşısında. Bedenim ise dip diri. Artık buluşmaya hazırım Lacivert bir denizin eşliğinde, Gökyüzünün mavisinden bir damla yağmur olup iniyorum okyanusun en Lacivertine. Şimdi sezgilerimi güçlendirmek ve saflaştırmak için izin veriyorum Yaseminle Lavanta çiçeklerine, beni alıp götürmeleri için en gerçekliğe. Derin derin soluklanma zamanı, yumuşak acele etmeden, sindire sindire. Eflatundan Mor renge doğru ilerleyen renk geçişlerini izliyorum. İzliyorum MOR rengin asaletini, manevi zenginliğini. Kocaman olmuş kalplerin buluştuğu Mor bir odada, Lavanta çayımı yudumlamaya başlıyorum şimdi… Şifa Olsun…

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol